Her Polinom Bir Fonksiyon Mudur ?

Damla

New member
Her Polinom Bir Fonksiyon Mudur?

Selam dostlar,

Bugün size biraz matematik kokulu ama kalpten gelen bir hikâye anlatmak istiyorum. “Her polinom bir fonksiyon mudur?” sorusu kulağa sadece bir ders konusu gibi gelebilir ama inanın, bu sorunun içinde hayatın ta kendisi gizli. Çünkü bazen biz de tıpkı polinomlar gibiyiz; değişkenlerle doluyuz, bazen karmaşık, bazen sade… ama bir noktada hepsi bir fonksiyona dönüşüyor: hayata verdiğimiz tepkiye.

---

Bir Matematik Öğretmeninin Hikâyesi

Bir lise matematik öğretmeni vardı: adı Murat. 40’lı yaşlarında, düzenli, stratejik düşünen, her şeyi planlayan bir adamdı. Derslerini saat gibi işlerdi, tahtaya yazdığı her denklem tıpkı bir mühendislik çizimi kadar düzenliydi. Onun gözünde her şeyin bir sonucu olmalıydı — bir giriş, bir işlem, bir çıktı.

Ama aynı okulda bir de Elif vardı. Türkçe öğretmeniydi. Öğrencilerine kelimelerin “işlevinden” çok “duygusunu” anlatırdı. O, anlamları ölçmez, hissederdi. Murat’la Elif arasındaki fark, bir fonksiyonun grafiği gibiydi: biri düz bir doğruda ilerler, diğeri eğriler çizerdi ama ikisi de kendi doğrusunda tutarlıydı.

Bir gün öğretmenler odasında, Murat elinde kalemle tahtaya bir şeyler çizerken Elif yanına geldi.

“Ne anlatıyorsun bugün?” diye sordu gülümseyerek.

Murat, kaşlarını kaldırıp ciddi bir ses tonuyla cevapladı:

“Polinomları... Her polinom bir fonksiyondur. Basit bir şey ama çocuklar karıştırıyor.”

Elif gülümsemesini sürdürdü:

“Peki her fonksiyon bir polinom mudur?”

Murat kısa bir sessizlikten sonra düşündü:

“Hayır. Bazıları karmaşık. Bazıları tanımsız.”

Elif başını salladı:

“Tıpkı insanlar gibi.”

---

Matematiğin Kalbinde Bir Ders

O gün derste Murat, öğrencilere tahtada örneklerle anlatıyordu:

“Bir polinom, bir fonksiyonun özel hâlidir. Çünkü her girdi, tek bir çıktı üretir. Yani her polinom tanımlı, düzenli ve öngörülebilirdir.”

Arka sırada oturan Zeynep elini kaldırdı.

“Hocam,” dedi, “ya bir polinom bazen aynı girdiye farklı çıktılar verirse?”

Murat gülümsedi:

“O zaman artık polinom değildir, Zeynep. Fonksiyon olma özelliğini kaybeder.”

O anda sınıfta bir sessizlik oldu. Belki kimse fark etmedi ama Murat’ın içinde bir şey kıpırdadı. O cümle, matematiğin dışına taştı: Bir şey aynı girdiye farklı tepki veriyorsa, artık düzenli değildir.

Kafasında dönüp duran o düşünceyi akşam Elif’e anlattı.

Elif, masadaki çayı karıştırırken sessizce dinledi. Sonra başını kaldırdı:

“Murat, sen hep düzeni seviyorsun. Ama bazen hayat, aynı girdiye farklı sonuçlar verir. Çünkü insanlar fonksiyon değil, duygudur. Ve duygular polinom gibi değil, dalgalı grafikler gibidir.”

---

Bir Çocuğun Denklemi

Günler geçti. Sınıfta bir öğrenci vardı: Emir. Matematikte başarılı ama son zamanlarda dalgın, içine kapanıktı. Murat fark etti ama bunu hemen çözmek yerine sessizce gözlemledi. Bir gün ödev kağıdına dikkat etti; Emir, polinom sorularının yanına küçük bir not yazmıştı:

> “Keşke babamla da böyle olabilsek. Aynı girdi, farklı sonuç. O kızıyor, ben susuyorum.”

O an Murat’ın içi sızladı. Emir’in duygularındaki denklem çözümsüz görünüyordu ama belki sadece tanımsız bir noktadaydı. Dersten sonra yanına gidip, “Hadi birlikte şu fonksiyonu çözelim,” dedi. Ama matematik değil, hayat üzerine konuştular.

Elif, bunu duyduğunda gözleri doldu.

“Görüyorsun değil mi Murat? Her polinom bir fonksiyon olabilir, ama her fonksiyon bir kalbe dokunamaz.”

Murat sustu. O an anladı ki, bir fonksiyonun değeri, sadece çıktısıyla değil, dokunduğu yürekle ölçülür.

---

Erkeğin Denklemi, Kadının Yorumu

Ertesi gün öğretmenler odasında yine tartıştılar, ama bu sefer tatlı bir şekilde.

Murat dedi ki:

“Erkekler olarak biz çözüm ararız. Her denklemin bir sonucu olmalı. Ama bazen kadınlar, o sonucun nereye çıktığından çok, nasıl bir yoldan geçtiğini önemsiyor.”

Elif gülerek cevapladı:

“Çünkü biz fonksiyonun değil, grafiğin güzelliğine bakarız. Eğriler varsa, hikâye vardır.”

Bu konuşma, aralarındaki farkı değil, uyumu gösterdi. Murat artık biliyordu: düzenin içinde anlam aramak kadar, belirsizliğin içinde güzellik bulmak da önemliydi.

---

Hayat Bir Polinom mu, Fonksiyon mu?

Matematik kitapları “her polinom bir fonksiyondur” der. Çünkü her x’in bir karşılığı vardır. Ama hayat, bazen x’in bir değil, binlerce karşılığı olduğunu gösterir. Aynı olay karşısında kimimiz güler, kimimiz ağlar; kimimiz affeder, kimimiz vazgeçer.

Yani hayat, polinom kadar kesin değildir — ama fonksiyon kadar anlamlı olabilir.

Bir süre sonra Murat, tahtaya bir not yazdı ve sınıftan çıkarken orada bıraktı:

> “Hayat, tanımlı aralıklarla dolu bir fonksiyondur.

> Ama duygular, bazen tanımsız bölgelerde yaşar.”

Elif o notu görünce gülümsedi.

Belki matematikte her polinom bir fonksiyondur, ama hayatta her insan bir formül değildir.

Bazıları sade, bazıları karmaşık; ama hepsi bir şekilde yaşamanın grafiğine iz bırakır.

---

Forumdaşlara Bir Söz

Sevgili dostlar,

Sizce hayat polinom kadar öngörülebilir mi?

Her davranışın tek bir sonucu, tek bir çıktısı var mı sizce?

Yoksa bazen, aynı girdilerden bambaşka hikâyeler mi doğar?

Erkeklerin düzenli, sonuç odaklı dünyasında, kadınların duygusal ve sezgisel yorumları olmasa her şey siyah-beyaz kalmaz mıydı?

Matematiğin soğuk diliyle anlatılan bir gerçeği, kalbin sıcaklığıyla yorumlamadan anlayabilir miyiz?

Yorumlarınızı, kendi “fonksiyon” hikâyelerinizi paylaşın dostlar.

Belki hep birlikte buluruz:

Her polinom bir fonksiyon mudur, yoksa her insan kendi denklemini mi yazar?